HAKAN GÜNDÜZ
Radyonum kurulmadan önce 1989-1993 yılları arasında çok sıkı bir tekno müzik dinleyicisiydim ve oldukça iyi bir arşive de sahiptim. Yabancı radyoları dinler ve güncel club ve tekno parçaları takip ederdim. Alsancak ve Kemeraltı'ndaki kasetçilere gelen en son karışık tekno CD'lerine de tonla para verirdim. Radyonum İzmir'de ilk kurulduğunda Hakan Gündüz'ün radyoda çaldığı house ve tekno parçalar sayesinde yabancı radyoları pek dinlemez olmuştum. O zamanı yaşayanlar iyi bilirler ki, Radyonum'a benzersiz bir tarz kazandıran Hakan Gündüz'ün ta kendisi idi. Kendim o zamanlar bilgisayarla grafik tasarımcısı olduğumdan ona değişik DJ. Hakan Gündüz logoları hazırlayarak ziyaretine gittiğimde tanışmış oldum. Camel sigarası içen, radyoya büyük motorsikletiyle gelen, radyo programındaki konuşkan halinin aksine pek sessiz birisiydi ilk izlenimim. Yalnız kaldığımızda ise muhabbetinin oldukça sağlam olduğunu gördüm. Benim de sıkı bir tekno dinleyicisi olduğumu öğrenince ilgiyle beni dinlemişti. Sayesinde birkaç tekno programını Kadifekale'deki verici antenin altındaki stüdyoya giderek Emre'yle birlikte yapmıştım. Yurtdışından sürekli yabancı DJ arkadaşlarının gönderdiği CD'leri ve plakları kimseyle paylaşmaz, kendisinin yokluğunda radyoda çalınmasını kesinlikle yasaklardı. O yeni gelen CD'lerden bazılarını ara sıra istediğimde tereddütsüz bana verir, Emre'yi şaşırtırdı. CD'leri verdiğinde hep şunu söyler tembih ederdi "Ama mutlaka yarın getir bunları". Radyonum'un sosyal etkinliklerinden birisi de dinleyicileriyle buluştuğu club etkinlikleriydi. O, bazen bu partilere gidip canlı çaldığı halde bazen gitmez tek başına radyoda kalırdı. Bir keresinde yine böyle bir parti düzenlendi -firma ismi sanırım Companeros idi- ve parti Üçkuyular'daki Levent Marina'da yapıldı. Kendisi gelmedi ama tüm partinin başından sonuna çalınması için 2 adet CD yolladı. Levent Marina'nın şişman DJ'ine aynen şöyle tembihlenmişti: "Sakın başka birşey çalma". Ben, partinin başından sonuna kadar oradaydım ve sadece o iki CD tekrar başa alınarak çalındı. O güne kadar gerek yabancı radyolarda gerek kendi karışık tekno CD'lerim de dahil olmak üzere çok tekno dinlediğim halde, o gün Levent Marina'da çalınan bu parçalar ve parçaların geçişleri olağanüstüydü. Hani, neredeyse partiyi filan boşverip sadece çalınan bu müziği dinledim dersem yeridir. O gün partide çekilişler filan yapıldı ve doğal olarak anonslar sırasında müziğin sesi ara sıra kısıldı. Ben müziğin kısıldığı zamanlarda biraz somurttum tabi. Levent Marina'nın DJ'i o gün gerçekten başka bir şey çalmadı ve o 2 CD'yi peşi sıra arka arkaya çaladurdu. Benim aklım fikrim ise en yakında müsait bir zamanda Hakan'a gidip o CD'leri alıp kasete çekmek ve kulaklığımı kafama geçirip o coşturan benzersiz megamixi dinlemekti. O gün partide çalınan o 2 CD'nin ARCADE firmasına ait House Party 4 ve 5 olduğunu ancak yıllar sonra, 2001 yılında kendi araştırmalarım sonucu öğrendim. Aslında öyle sandım. Gerçeği ancak 2010'da öğrenecektim. Ben ne Emre'den ne de Hakan'dan o gün tam olarak ne çalındığını, hangi albümün çalındığını öğrenemedim. Partiden sonraki Pazar günü ise Hakan üstüne sürekli jingle ve anons basarak o iki CD'yi bölümlerin yerlerini sürekli değiştirerek neredeyse bütün gün çaldı ve ben de o hali ile evde kasete kaydedim avundum. Partiden sonra Radyonum'da elinde House Party 7 ve 8'i görüp, partide çalınanlar sanıp, ondan kasete çekmek için istediğimde CD'leri elime tutuştururken yine "yarın getir ama" demişti. Ben House Party 7 ve 8'i gerçekten evde kasete çekip ertesi gün onları radyoya bıraktım. CD'leri kasete çekerken şunu farkettim. Mix gayet güzeldi fakat partiden çalınan gibi değildi. Araştırınca, aynı firmanın (Arcade) House Party 4 ve 5'inden haberdar oldum. Playlistleri inceleyince partide çalınan bu ikisi sandım. Hakan Cumartesi yapılan partinin ertesi Pazar günü tüm gün miksleri çalarken, kafasına ve keyfine göre sürekli spontan değişikliklere gittiğinden, House Party 4 ve 5'in playlistlerine bakarak olayı yine tam çözemedim. Hatta Hakan'a verdiği CD'lerin partide çalınanlar olmadığını söylediğimde ise bana doğrusunu da söylemede isteksizdi, ben de üstelemedim. O günkü partide bulunmuş bir başka DJ (Eko), bu sayfayı okuyarak 2010'da bana mail attı. Dedi ki "yanlış biliyorsun, o partide çalan CD'ler House Party değil başka bir seri, işte ismi" dedi ve bana CD'lerin ismini söyledi: "Mega House Mix 2 - Axis Megamix '92 ve '93". Ben ilk önce şaşırdım ve bunların track listlerini Discogs'tan kontrol ettim. Sonra baktım ki House Party 4,5 ile Axis 93'ün track listleri neredeyse aynı. Discogs'ta Axis 92 ve 93 albümleri CD olarak, ikinci el olarak satışta üstelik. O zamanlar Paypal yasaklı filan değil. Direkt sipariş verdim. CD'ler postadan gelince oturup dinledim ve hak verdim. Gerçekten de o gün partide çalan CD'ler bunlarmış. Out of Space'ten önceki "Technical Difficulties" konuşmalı efektli kısım, aynı partideki gibi uzundu. Halbuki, aynı kısım House Party'de çok kısaydı. Partiden tam 17 yıl sonra çalınan albümleri böylece öğrenmiştim. Ve de elde etmiştim. Yaşasın! Hakan Gündüz'ü radyoda ROLAND DJ70 marka ufak bellekli sampling cihazıyla kulağında kulaklıkla jingle ya da remix yaparken seyretmiş ve nasıl yaptığını anlayamamıştım. Bu işin nasıl yapıldığını Emre'ye de öğretmiyor ve onu deli ediyordu. Zaten gerek kulüplerdeki DJ'liği sırasında gerek sampling cihazlarıyla mix ya da jingle yaparken ellerini izlemek çok zordur. İşini çok hızlı ve seri yapardı. Kulaklıkla çalıştığından neyi nasıl nerede yaptığını da öğrenmek, karşıdan izlemeyle imkansızdı. Hakan Gündüz 1993 yılında geleceği de görmüştü, pitch kontrollü CD player'ların bir gün mutlaka imal edilip piyasaya çıkacağını söylerdi. Demek istediğim, çalış hızını yavaşlatıp hızlandırabileceği bir CD player. Hakan'ın niyeti, çalan plaktaki şarkıyla CD'deki müziği mikslemek değildi. 2 adet devir hızını kontrol edebildiği CD player kullanarak, sadece CD kullanarak miks yapmak istiyordu. Bu konuda defalarca Emre ve benimle konuşup, fikirlerini söylemişti. O zamanlar devir hızı kontrollü CD player henüz yapılamıştı, satışı yoktu. O da kendi devir hızını kontrol edebileceği kendi CD playerini yapmayı istiyordu. Bunun için bir gün stüdyodaki Technics marka bir CD player'in üst kapağını söktü. Kapak açık iken CD playerin çalışmasını inceledi ve eliyle CD'nin dönüşünü yavaşlattı. Cihaz, CD yavaşlar yavaşlamaz çalma işini durduruyordu. Cihaz, CD'deki dönüş hızındaki en küçük bir değişiklikte anında stop ediyordu. CD player'dan sonuç alamayınca o da CD'deki şarkıyı, çaldığı plaklarla pikap kullanarak miksleme işini seçti. Ne de olsa Technics 1210 MK II pikabında pitch kontrol mevcuttu. Hakan bu devir hızına müdahale işine kafayı taktığında sene 1993 idi, pitch kontrollü CD playerler ise seneler sonra piyasaya çıkacaktı. Hakan'ın elinde güzel bir plak koleksiyonu da vardı. Plakları kimseye vermez, elletmezdi. Benim o sıralar pikabım olmadığından ondan hiç plak istememiştim. Radyoya gittiğimde plakları incelememe hiç ses çıkarmazdı. Gerek House Party serisi gerek Mega House Mix serisindeki megamix'lerde mikslenmiş parçaların çoğunun tek tek orijinal plakları onun arşivinde zaten mevcuttu. İstese o CD'lerdeki megamixlerin aynısını aynı sıra ile miksleyebilirdi yani. Hatta bir gece ben evde onun techno programını dinlerken şuna şahit oldum. Yine House Party CD megamiksini çalıyordu. Ben hangi parçadan sonra neyin geleceğini biliyor ve öyle dinliyordum. Fakat o da ne? Arkadan doğru sırayla gelen bazı parçalar, CD'deki orijinal halinden daha uzundu! Örneğin, CD'de sıradaki parça "T99 - Anasthasia" idi. Süresi 1 dakikaydı. O gece 3 dakika çaldı ve arkadaki parçaya geçti. Aynı şekilde sırayla "Holy Noise - Get down everybody" ve "Chestnut - Pot Of Gold" isimli parçalar CD'dekinden uzundu. Hemen o hafta Hakan'la ilk görüşmemizde bunu nasıl yaptığını sordum. Meğer CD'de House Party çalarken, kendisinde mevcut olan sıradaki parçanın plağını pikaptan mikslemiş. Sonra yeniden CD'den devam etmiş. O akşam yaptığı mikslemedeki ustalığından dolayı ben işi anlamamıştım. Hakan işte böyle biriydi. Elindeki karışık ya da miksli CD'leri çalarken, o CD'lere zaten sahip olan kişileri şaşırtmayı seviyordu. Mükemmel kurgulanmış o hazır mikslere kendinden de birşeyler katmak çok hoşuna gidiyordu. Hakan Gündüz'ü 1980'li yılların ortalarındaki kaset serilerinden zaten tanıyordum. Hele Comanchero'yla başlayan bir best of kaseti vardı ki hala saklarım. Google, 20 yıldan eski sayfalara özel muamele yaptığından rating olarak tarama sonucunda Google'da ilk link olarak bu sayfanın gelmesi epey uzun bir süre sürdü. Şimdilerde ise bu sayfa görünmüyor bile. Bugüne dek kendisiyle ilgili ayrıntılı bir biyografik web sitesi de Hakan hazırlatmadı. İnternet'te kendisiyle ilgili olumlu olumsuz pekçok sayfa bir zamanlar mevcuttu. Onlar da zamanla yokolup gittiler. Bana sorarsanız tartışmasız olarak Türkiye'nin ilk ve en büyük DJ'idir. Kendisi işini çok iyi bilir, işini severek yapar ve muazzam bir müzik kulağı vardır. Yeteneğiyle bunları harmanlayarak çok güzel remixlere imza atar. İyi bir DJ olmak için gereken tüm özelliklere sahiptir. Ayrıca, eski 70'leri 80'leri iyi bildiğinden ve o zamanlar çıkan hit parçaların plakları vs. kendisinde zaten olduğundan Türkiye'de bu parçaları albümlerine yorumlayarak koyarken orijinalini belirtmeyenleri kolaylıkla belirler. Teknolojiyi yakından takip eder. İlk çıkan GoPro, ilk çıkan şu bu her ne ise bunu önceden keşfeder, kullanır. O cihazlar yaygınlaştığında ise o çoktan kimsenin bilmediği yeni bir cihaz bulmuştur onunla çalışıyor ve üretim yapıyordur. Müzikle video işini birleştirip, efektlerle enteresan video klipler hazırlama işi en çok zevk aldığı konulardır. Sevgili Hakan'a buradan selamlar gönderir, müzik hayatında başarılarının devamını dilerim. .: Bu sayfanın ilk hazırlanış tarihi 1995. Son güncelleme tarihi ise Aralık 2011 :. |
Hakan Gündüz (eski) Linkleri:
|
SON SÖZ: BEST MEGAMIX EVER! Terabyte boyutlarına ulaşan 90'ların techno arşivimi (hepsi .wav formatında) 2 ay süreyle tarayıp, en güzel megamixlerdeki çalınan parçaların orijinallerinden bir klasör yaptım. Eskiden Sony Acid ya da Cubase ile yapmayı düşünebileceğim projeyi bugün Ableton Suite kullanarak yapmayı planlıyorum. Proje şu: Şimdiye kadarki en güzel megamixi kendim yapmak. Kullanılacak parçalar tamamen 90-95 yıllarına ait olacak ve kaç yüz tane sampling kesip almam gerekecek tahmin etmesi zor. O zamanki megamixleri yapan DJ'lerin yaptıkları kalitede bir işi çıkartabilmek için çok fazla zaman harcayacağım kesin. Ama House Party, Axis Megamix ve diğer birkaç çok güzel ama unutulmuş megamixlerdeki fikirleri kullanarak sıfırdan dev bir megamix yapacağım. O megamixlerdeki kendimce kısa tutulduklarını düşündüğüm bazı bölümleri ise uzatacağım. Bittiğinde burada bir download linki belirecektir. Parçaların tüm telif hakları expired olduğundan böyle bir projede kullanacağım birkaç yüz parça bana sadece zamana mal olacaktır. Hardcore tarzı Thunderdom yada Terrordrome serilerinden de birşeyler çıkar diye bakmadım değil. Bu tür sert parçalara hiç yer vermeyeceğim belli, fakat iki tane hardcore parça var ki istisna kabul ediyorum (Thunderball - Bonzai Channel One ve Dream Your Dream - Soushkin) ve bu ikisini nasıl araya koyabilirim diye düşünüyorum. Sağlam bir mouse, sağlam bir bilgisayar ve sağlam bir kafayla bu işi bitirebilme umuduyla işe 2011 Ocak itibarıyla başladım. Liste kabaca (aklımdakilerin yarısı) şöyle birşey. Listede Praga Khan, Holy Noise, Channel X, Quadrophonia gibi isimlerin eksik olduğunun farkındayım. Onların wave sample'ları bilgisayarımda megamix için hazır olduklarından listede yer almadılar. İsmini hatırlayamadığımız ama "abi neydi o parçanın adı" dediğimiz tüm eski oldskool plakları 100 (yazı ile yüz) CD'lik bir set ile kapsayan dev boyutta bir CD koleksiyonunu da tarayarak, istediklerimin hepsini buldum. Hakan Gündüz'ün gerek radyoda geç saatlerde tek başınayken mixlerle ilgili yayında söylediği, gerek direkt benimle radyodaki olan muhabbetlerde ara ara dile getirdiği, mixlerdeki o pek beğendiği cazımsı jazzy parçaların tamamının orijinalleri de bu sette. Elindeki House Party serilerini 1993'ün o eski günlerinde çalarken, mixlerdeki jazz kısımlar geldiğinde "adamlar olayı aşmış" dediği kısımlar bunlar ve yıllardır bunların orijinallerinin nasıl birşey olduğunu merak eder dururdum. House Party megamix'lerini hazırlayanların parça seçimleri ve megamixi işleyişleri, olayı ele alış tarzlarını Hakan'la tartışır ve konuşurken, adamların bu mixleri yaparkenki kafalarını, psikolojik yaklaşımlarını anlamaya çalışır, bol bol geyiğini döndürürdük. Emre bu muhabbetlere hiç katılmazdı. Neyse. İşte bu yüzden, 100 CD'lik bu tekno oldskool set, aradıklarını bulamayan herkese tavsiye edilir. Yok yok, boş yok. Canlı tekno müzik performanslarında herşey dijital olsun diyen DJ'lere Atomix Virtual DJ yerine artık Mac severlere MOTU BPM tavsiye ederim. Bu çok güzel iki yazılımı fiziksel olarak da kontrol etmek isteyenler için AKAI APC40 biçilmiş kaftan. 1990'larda müzik üreten hemen herkesin kullandığı AKAI MPC serileri demode olup e-Bay'e düştü. İlk modellerin hem bellekleri ufak, hem de dijital çağın gerisinde kalmışlardı. AKAI olaya el atarak hem MIDI hem USB destekli AKAI MPD32'yi çıkardı. Herkese müzik dolu günler... |