KHEIRON Mitolojide Kentauros olarak bilinen at adamlar genellikle İksion ve Nephele'den doğma olmalarına karşın, Kheiron, görünüm olarak benzese de onların değil Kronos ile Philyra'nın oğludur. Efsaneye göre, Philyra'yı elde etmeyi aklına koymuş olan Kronos, karısı Rheia'nın kıskançlıklarından korunup yakalanmamak için bir at kılığına girerek Philyra ile birlikte olur. Bu birliktelikten at adam Kheiron dünyaya gelir. Kheiron bütün kentaurosların en akıllısı ve bilgesidir. Adı "El" anlamına gelen "Kheir"den gelir. Çünkü eli her işe yatkındır. Çok iyi hekim, cerrah, müzisyen olmasının yanısıra, av ve savaş oyunlarında ustadır. Mitolojinin ünlü kahramanları Theseus, Akhilleus, Askleipos ve İason'u eğitip yetiştirmiştir. Çok yetenekli gördüğü Asklepios'a hekimliğin tüm ayrıntılarını öğretir. Öğrencisini o kadar iyi yetiştirir ki, Asklepios gün gelir hekimlik ve cerrahlıkta Kheiron'u geçer. Öte yandan Kheiron'a her türlü desteği esirgemeyen tanrılar vardır. Athena birgün ona gorgonların en ünlüsü olan Medusa'nın kanını verir. Medusa'nın kardeşleri Stheino, Euryale ölümsüz olmalarına karşın Medusa ölümlü idi. Medusa'nın bedeninin sol tarafındaki damardan akan kanın çok şiddetli bir zehir içermesine karşın, sağ taraftaki damar ise adeta bu kuvvetli zehrin panzehir özelliğini taşır. İşte, Athena'nın iki ayrı kapta Askleipos'a verdiği bu zehir ve panzehir sayesinde Askleipos, çok güçlü ilaçlar yapar ve ölümcül pekçok hastalığı iyileştirir, hastayı hayata döndürür. Hatta efsaneye göre Kheiron'la birlikte bu ilaçlarla ölmüş kişileri bile hayata döndürürler.
Kheiron (Chiron) Tesalya'daki Pelion dağında bir mağarada yaşıyordu. Çok dost, iyiliksever birisiydi. Özellikle Peleus'u, Akastos'u, Akastos'un sarayındaki olaylar sırasında öteki kentaurosların şerrinden korudu. Peleus ile Thetis'in evlenme fikrini de ortaya atan odur. Tanrıça Thetis kendini değiştirme özelliği sayesinde Peleus'la evlenmesinden sürekli kaçıyordu. Kheiron, Peleus'a Thetis'i nasıl ikna edilebileceğini ve Thetis'in sürekli metamorfoza uğramasını engellenmesini öğretmiştir. Peleus'un düğününde dişbudak ağacından elleriyle yaptığı özel bir mızrağı Akhilleus'un babası Peleus'a hediye etmiştir. Bu mızrağı daha sonra Peleus, Truva savaşına katılmasından bir türlü vazgeçiremediği oğlu Akhilleus'a verecektir. Thetis ölümsüz, Peleus ise ölümlü olduğundan, Thetis doğacak çocuklarının ölümlü olmasından memnun değildi. Akhilleus'u ölümsüz yapacağım diye, ateşe tutup ölümlülük tohumlarını yok edeceğim diye az daha öldürecekken Peleus son anda bebek Akhilleus'u yaralı olarak kurtarmış, Thetis'i de kovmuştu. Thetis'ten bu şekilde ayrıldıktan sonra Peleus, ayağı yanık, yaralı Akhilleus'u Kheiron'a iyileştirmesi ve eğitim vermesi amacıyla vermiştir. Apollon'un bile ondan dersler aldığı söylenir. Kheiron eğitimleri sırasında müzik bilgisi, savaş ve av sanatlarını, her türlü yaralara karşı merhemleri, iyileştirici otların kullanımını, tıbbı, cerrahlığı, iyi ahlakı ve türlü erdemleri öğretiyordu. Özellikle Akhilleus'a hertürlü silahsız ve silahlı savaş sanat tekniklerini öğretmiş, ona yaraları iyileştirmeyi ve tıbbı öğretmiştir. Thetis, Akhilleus'un vücudundaki ölümlülük tohumlarını yoketmek için ateşe tuttuğundan topuk kemiği onarılmaz şekilde yanmıştı. Kheiron bir devin iskeletinden kemik alıp onun kemiğinin yerine koymuştu. Akhilleus bu cerrahi operasyon sonucu herkesten hızlı koşabilme özelliği kazandı.
Ölümsüz Kheiron'un ölümü:
Birgün Kentauros'lar topluca Herakles'e saldırdırdılar ve Herakles bu sırada Kheiron'un yaralanmasına sebep oldu. Zehirli okuyla at adamı dirseğinden yaralamıştı. Saldırmalarının sebebi ise bir şarap şişesiydi. Herakles, Erymanthos yaban domuzunu avlamak için iz sürerken Pholoe bölgesinden geçmek zorunda kalmıştı. Burada bölgeye adını veren Pholos isminde bir kentauros yaşıyordu. Tanrı Dionysos, Pholos'a ağzı mühürlü bir şarap şişesi hediye etmiş, Herakles'in birgün bu bölgeye geleceğini ve bu şarap şişesini o gün için saklamasını tembihlemişti. Pholos bu şarabı bir şartla Herakles'e sunabilirdi: Herakles gelip dostça Pholos'un konuğu olmalıydı. Başka mitologlara göre bu şişe tüm kentaurosların ortak malıydı ve şişedeki şarabı tek tek değil, hepsi bir arada olduklarında birlikte içerlerdi. Herneyse, Herakles Pholos'a geldiğinde Pholos onu çok konukseverce karşıladı. Ona çeşit çeşit etler pişirdi, Pholos ise alışık olduğu şekilde etleri çiğ yedi. Yemekten sonra Herakles susadı ve şarap istedi. Pholos ise özür dileyerek Herakles'in gösterdiği şarap şişesine tek başlarına el süremeyeceklerini açıkladı. Herakles ise ona endişelenmemesini, yanındakinin Herakles olduğunu bilmesini istedi. Pholos ve Herakles şişeden şarap içmeye başladılar. Ne var ki şarabın kokusunu alan diğer kentauroslar büyük bir kızgınlıkla bir araya gelip Herakles ile Pholos'a kafa tuttular. Dağlardan kopardıkları iri taşları, alevli odunları, ağaçlardan yaptıkları türlü silahları atarak savaşa başladılar. Herakles hemen oklarına davranıp kentauros Ankhios ve Agrios'u yere serdi. Herakles, kalanları Maleas burnuna kadar kovaladı. Orada bir okla dirseğinden yaralanan kentauros Elatos, Kheiron'un mağarasına saklandı. Yarasındaki ok kazayla Kheiron'u da yaraladı. Kentaurosların çoğu Eleusis'e saklandılar. Anneleri Nephele selli bir bulut oluşturarak Herakles'in onları bulmasını engelledi. Herakles, Ankhios ve Agrios dışında 11 kentauros daha öldürdü (Daphnis, Argeios, Amphion, Hippotion, Oreios, İsoleps, Melankhaites, Thereus, Doupon, Phriksos ve Homados). Pholos da bir kazayla can verdi. Soydaşlarını gömerken çekip çıkardığı okun ucu ayağına düştü ve yaralandı. Herakles Pholoe'ye döndüğünde Pholos'u ölmüş buldu ve çok üzüldü. Kheiron, Elatos'un yarasındaki okla yaralanmıştı. Kheiron ölümsüz bir kentauros olduğundan, ölemiyor ama çok acı çekiyordu. Kheiron önce yarasına bildiği bazı merhemlerden sürdü ama Herakles'in oklarıyla açılan yaralar iyileşmiyordu. Kheiron sonunda vazgeçip mağarasına çekildi. Herakles ona birtürlü yardımcı olamadı. Ölümsüz olduğundan ölebilmek için, ölümsüzlüğünü kabul edecek birisini aradılar. Prometheus bu konuda Kheiron'a yardım etti (Çünkü, Prometheus birgün Zeus'u kızdırdığından onu Kafkaslar'a zincirlemişti. Hergün büyüyen karaciğerini bir kartal gelip hergün yiyordu. Herakles Typhon'dan doğma bu dev kartalı tek bir okla öldürüp Prometheus'u kurtarmıştı. Bu yüzden Herakles'e borcu vardı. Herakles'e ayrıca altın elmaların bulunduğu Hesperid'lerin bahçesinin yolunu da göstermişti). Prometheus ölümsüzlüğüne kavuşunca Kheiron öldü.
Kaynaklar
Mitoloji Sözlüğü. Azra ERHAT. Remzi Kitabevi, 5. Baskı, Eylül 1993. Büyük Fikir Kitapları Dizisi:18
Ortadoğu Mitolojisi, S.H. Hooke. Çeviri: Alaeddin SENEL. İMGE YAYINLARI: 20, Eylül 1993.
Yunan Mitolojisi. Çeviri: M. Tahsin KOZANOĞLU. MİTOLOGYA YAYINLARI: 1, Aralık 1992.
Mitologya, Edith Hamilton. Çeviri: Ülkü TAMER. VARLIK YAYINLARI, Sayı: 326. 1994
Mitoloji Sözlüğü, Pierre Grimal. SOSYAL YAYINLAR, 1997.
Klasik Yunan Mitolojisi, Şefik Can. İnkılâp Yayınları
100 Soruda Mitologya. Behçet NECATİGİL. 1995
Meydan Larousse Ansiklopedisi
Cousteau, Sea and Legends.
Hayat Ansiklopedisi
Theoi Project