BARIŞ MANÇO
10 Ocak 1943 - 1 Şubat 1999

- Büyük Bir Sanatçımızı Kaybettik! -

Resme tıklayarak daha büyük görebilirsiniz Resme tıklayarak daha büyük görebilirsiniz Resme tıklayarak daha büyük görebilirsiniz Resme tıklayarak daha büyük görebilirsiniz Resme tıklayarak daha büyük görebilirsiniz Resme tıklayarak daha büyük görebilirsiniz Resme tıklayarak daha büyük görebilirsiniz

1970'li yıllar. Ben ilkokula gidiyorum. Evimizde bir pikap ve bir sürü plak. O zamanlar birkaç tane de Barış Manço'nun 45'liği vardı. Bir tanesi eve ilk gelen plak olduğundan daha çok dinlenirdi: Dağlar Dağlar. Neredeyse benimle yaşıt bu parça, o yıllardan bu yana pek çok defa çalındı durdu. 1990'larda Barış Manço'nun CD'lerini biriktirmeye başladığımda artık elimde olmayan o eski 45'likleri dinlediğim eski günleri hatırlardım. Gerçekten, bu sanatçının eserleri yıllar geçse dahi güncelliğini koruyordu. Evimdeki 2000'lerde 500'ü geçik CD arşivimdeki çok önemli bir kısmı da Barış Manço'nun albümleri oluşturmakta idi. Sadece sanatçı değil, aynı zamanda ülkemizin olabilecek en iyi şekilde bir tanıtımcısı, elçisi, bir kültür adamı niteliği ile yeri doldurulamayacak bir kayıbı oldu Türkiye'nin. Her parmağında ayrı bir yüzüğü, uzun saçları, hızlı konuşması ve her milletten insan ile kurduğu canayakın, sıcak iletişim ile gönüllerimizdeki yeri apayrıydı O'nun.

1980'li yıllardı ve o zamanlar HEY isimli bir dergi çıkardı. Bir sayısında O'nunla yapılan bir röportajda şöyle demişti, bunu hiç unutmam:"Tam 2003 yılında müziği bırakacağım". Sevgili Barış Manço 2003'ü göremedi ama 1960'lardan itibaren müzikle içiçe olan bu özgün ve yaratıcı sanatçımızın eserleri 2000'li yıllarda da dinlenmeye devam edecek.

En az 20 yıllık bir şarkı olan Alla Beni Pulla Beni'de Barış Manço'ya vokal olarak eşlik eden bayanın kim olduğunu ise uzun yıllar merak etmiştim. Ama ne yazıktır ki bunu da sanatçımızın ölümünden sonra hazırlanan ayrıntılı ve duygu yüklü belgesellerden birisini izlerken öğrendim. O bayan, Barış Manço'nun dayısının kızı, yeğeni Deniz Tüney Aliefendioğlu imiş. Mançoloji isimli gelmiş geçmiş en iyi 24 parçasının yeniden yorumu şeklinde piyasaya Mart ayı ortalarında sürülmüş olan yeni albüm, Barış Manço'nun müziğini sevenlere güzel bir hediye.

1995'in son günlerinde Barış Manço, İbrahim Tatlıses ile yaptığı bir sohbette, 1978 yılında yakalandığı karaciğer kanserini nasıl yendiğini anlatıyordu: "Hastalandığımda artık sürenin bittiğini ve uzatmaların oynandığını düşünmüştüm. Yaşama şansım yüzde 40'tı. O kötü günlerin uzun süre etkisinde kaldım. O günden beri müzik çizgim değişti. Şarkılarıma biraz daha eğlenceli, sevecen, esprili yaklaşmaya ve hayatı daha çok sevmeye başladım."

Karaciğer kanserini yendi Barış Manço, ardından erkeklerde nadiren görülen meme kanserine yakalandı. Göğsündeki tümör alınınca "Göğsümdeki Çin Seddini yok ettiler, şimdi daha güçlüyüm" dedi. Ama hayatı boyunca hastalıklar peşini bırakmadı. Sonunda düşmanlarından birine yenik düştü. 1 Şubat saat 01:30 sularında Dr. Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Merkezi'nde yaşamını yitirdi.

Başhekim Doç.Dr. Azmi Özler, "Barış Manço'nun solunum ve kalp durması tanısı ile vefat ettiğini bilgilerinize sunuyoruz" dedi. Hastaneye bir kaç saat önce 23:30 sıralarında 122 acil servis ambülansı ile getirilen Barış Manço'nun, acil serviste görevli uzman ve asistanlar tarafından hemen kontrole alındığı belirtildi: "Bütün uğraşlarımıza rağmen Manço, kalbini çalıştırmak için geçici olarak takılan pile, dışarıdan yapılan masajlar ve verilen ilaçlara rağmen kurtarılamayarak vefat etti. Geçmişte kalbi ve tansiyonu ile ilgili problemler yaşayan Manço'nun kessin ölüm nedeni şudur demek çok zor. Bu nedenle solunum ve kalp durması tanısı ile vefat ettiğini şimdilik bilgilerinize sunuyoruz."

Manço'nun ölümünü duyan hayranları önce merkezin, sabah Moda'daki evinin önünde toplandı. Gözyaşları arasında bahçe duvarının parmaklıklarına kırmızı karanfiller ve üzerinde "Sen Ölmedin, Kalbimizdesin" yazılı bir çelenk bıraktılar. Sanatçının evine çiçek ve ziyaret günlerce sürdü.

10 Ocak 1943 Pazar günü doğan büyük sanatçımız yine bir Pazar günü, 1 Şubat 1999 Pazar günü öldü. Manço tıpkı bir zamanlar dillerden düşmeyen "Seher Vakti" şarkısındaki yar'i gibi bir kış günü son uykuya daldı, uyanamadı.

31 Ocak Pazar gecesi geçirdiği bir kalp krizi sonucunda kaybettiğimiz Barış Manço'nun Türk Bayrağı'na sarılı naaşı, Dr. Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Merkezi'nden, 2 Şubat gecesi Moda'daki Yusuf Kamil Koç sokakta 30 yıldır oturduğu evine getirildikten sonra aralıksız olarak sabaha kadar vatandaşlar ve sanatçı dostları ve hayranlarının ziyarete geldiler. Bu sırada uzun kuyruklar oluştu ve sırada bekleyenler Barış Manço'nun şarkılarını söylediler. Gençlerden bazıları gitar çaldılar, onun şarkılarını söylediler. Manço'nun sera olarak kullanılan avludaki katafalkta bulunan tabutu önünden sabahın ilk ışıklarına kadar binlerce kişi gelip geçti. Bu sırada açılan ziyaret defterine de üzgün hayranları ve sevenleri o anki duygularını yazıp imzaladılar.

3 Şubat Saat 8:45'te tabut evden çıkartıldı. Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk burada bir konuşma yaptı. Saat 9:00'da okunan Fatiha'dan sonra imam tarafından "helallık" alındı ve dualar okundu. Saat 9:05'te naaş, cenaze arabasında kondu. Bu sırada Barış Manço'nun "Unutma ki dünya fani/Veren Allah alır canı/Ben nasıl unuturum seni/Can bedenden çıkmayınca" sözlerinin yer aldığı şarkısı hopörlerden çalındı. Şarkıya sevenleri de gözyaşları içinde eşlik etti. Hayranları "Türkiye seninle gurur duyuyor" diye slogan attılar. Eşi Leyla Manço ve oğulları Rolls Royce marka antika otomobille korteji takip ettiler. Törenin yapılacağı AKM kapıları saat 09:15'te açıldı. Onbinlerce seveni tarafından evinden alınan naaş, alkışlar ve çiçeklerle saat 10:00 civarında Taksim Atatürk Kültür Merkezi'ndeki büyük salona getirildi. Tören mangasının omuzlarında AKM'ne alınan Manço'nun cenazesini eşi Lale Manço ile oğulları Doğukan ile Batıkan karşıladı. Dakikalarca ayakta alkışlandıktan sonra İstanbul Valisi, bakanlar ve siyasilerin bulunduğu salonda konuşmacılar tüm Türki'yeyi yasa boğan sanatçımız Barış Manço hakkında konuştular. Salona sığamayan daha binlerce kişi AKM'nin önünde birikti. AKM'de açılan diğer anı defterini binlerce kişi imzaladı. AKM dışında "Dağlar Dağlar", Gülpembe" gibi Manço klasiklerini seslendiren vatandaşların ellerinde "Milletin sanatçısı", "Müsaadenizle sıra bana geldi çocuklar-Barış Abiniz", "Dünya'nın diğer ucundan Tayland'tan geliyoruz, Barış Abi seni bizde çok seviyoruz-Tayland'lı Barışseverler", Barış Çelebi, Azeri halkı sizi unutmayacak-Azeri öğrencileri", Artık hiç süt içmeyeceğiz, çünkü sen yoksun-Adam olmayacak çocuklar" yazılı pankartlar dikkat çekti. AKM'deki törene Barış Manço'nun ailesi ve dostlarının yanısıra Cumhurbaşkanı'nı temsilen İstanbul Valisi Erol Çakır ile siyasetçiler, sanatçılar ve Japonya'nın İstanbul Başkonsolosu Tomohiro İşido katıldı. Siyaset liderlerinden Ecevit, Baykal, Yilmaz ve Ciller törene katılmadılar. Burada tabuta Cumhurbaşkanlığı forsu ve Galatasaray bayrağı sarıldı. Ayakta durmakta zorluk çeken Leyla Manço'ya yakınları koluna girerek yardımcı oldu. Manço'yu ve yaptığı çalışmaları tanıtan filmde ise salondan yükselen hıçkırıklar eşlik etti. Töreni sunan Halit Kıvanç, "Barış'ı hep sahne için anons ettim. Bugün benim için hayatımın en zor sunuşlarından birisi olacak. 70 yaşındaki Halit Ağabeyi'ni bırakıp nereye gittin Barış!" dedi. Törende Kültür Bakanı İstemihan Talay ve Turizm Bakanı Ahmet Tan da birer konuşma yaptılar. Manço'nun sanatçı arkadaşları da gözyaşları içinde konuşma yaptılar. Daha sonra Halit Kıvanç "Türkiye, Barış Manço ile gerçekten gurur duyuyor. Güle Güle Barış Manço demiyorum, kalbimize hoşgeldin Barış Manço diyorum" dedi. Toplantı ayakta alkışlarla son bulduktan sonra "Dağlar Dağlar" ve "Gülpembe" şarkıları eşliğinde omuzlara alınan tabut, Levent Camii'ne götürülmek üzere 11:20'de yola çıkarıldı. Kayseri'nin Gesi Beldesi'nden getirilen toprak, bir torba ile sanatçının tabutunun üzerine kondu.

Caddelerde biriken vatandaşlar Türk Bayrağına sarılı tabuta karanfiller attılar, tekbir ve alkışlar arasında Levent Camii'ne yaklaşıldı.. Manço'nun caddeleri dolduran dostları, devlet töreni yapılan Atatürk Kültür Merkezi'ne ve Levent Camii'ne sığmadı. Levent Camii'nde ise sabahın erken saatlerinden itibaren vatandaşlar birikmeye başladılar. Sanatçının Türk bayrağı ile sarı-kırmızılı Galatasaray bayrağına sarılı tabutunu caminin girişine kadar polislerden oluşan tören mangası taşıdı. Daha sonra da vatandaşlar taşıdı. Barış Manço'nun naaşı saat tam 11:40'ta camiye getirildi. Cami avlusunda çok sayıda çelenk dikkati çekti. Levent Camii'ndeki öğle namazına çok sayıda vatandaş, bakanlar, siyasiler ve sanatçılar katıldı. Camideki törene İstanbul Büyükşehir Başkanı Ali Müfit Gürtuna ve Fethullah Gülen birlikte geldi. Camiye sığamayan vatandaşlar arasında fenalık geçirenler oldu. Okan Bayülgen ve bazı sanatçılar izdiham nedeni ile polis barikatını aşıp camiye giremediler. Namazda saf tutma sırasında büyük kargaşa yaşandı. Namazdan sonra, alkış ve tekbir sesleri birbirine karışırken naaş cenaze arabasına kondu ve defin edileceği yer olan Kanlıca'daki Mihrimah Mezarlığı'na doğru bando eşliğinde yola çıktı. Korteje katılan çok sayıdaki vatandaşlar cenazeye çiçekler atarak, maniler ve Barış Manço'nun şarkılarının sözlerini yazdıkları kartonlarla katıldılar. Kortej yürürken Manço'nun şarkıları çalındı ve söylendi. Kortej Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'ne kadar eşlik etti.

Cenazenin gömüleceği yere erkenden gelen bazı hayranları da usta sanatçının cenazesi mezarlığa gelmeden önce burada biriktiler ve gözyaşı döktüler. Kanlıca'daki Mihrimah Sultan Korusu içerisinde yer alan Mihrimah Sultan Mezarlığı'na getirilen naaş, yine çok sayıda vatandaşın sevgi gösterileri ve katılımı ile son dinlenme yerine yavaşça getirildi ve daha sonra toprağa verildi. Bu sırada Manço'nun büyük oğlu Doğukan fenalık geçirdi.

Aynı gün İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda seans Barış Manço için bir dakikalık saygı duruşu yapıldıktan sonra başlatıldı. Bankalararası piyasanın bilgisayar ekranlarında gün boyu Manço'nun şarkılarından dizeler geçti. Internet'teki bazı siteler karardı. Mail trafiğinde, Barış Manço'nun kaybı ile üzüntüye boğulan hayranları gönderdikleri maillerde şarkılarından dizeler sıraladılar. Dünya'daki en büyük haber ajanslarından AFP, AP, REUTERS, Barış Manço'nun cenaze töreni haberini "Onbinlerce Türk Barış Manço ile vedalaşmak için yollara döküldü" diye duyurdu. Müzik marketlerde Barış Manço'nun kaset ve CD'leri birkaç günde tüketildi. Birçok belediye başkanı Manço'nun ölümü ile harekete geçti. Ankara'nın Keçiören Belediyesi bir parka Barış Manço adının verileceğini açıkladı. İzmir Büyükşehir Belediyesi de İnciraltı'nda kurulacak Çocuk Kenti'ne onun adını vereceğini bildirdi. Bursa'nın Yıldırım Belediye Meclisi ise Mimar Sinan Mahallesi'nde yapımı süren kültür merkezine Barış Manço adının verilmesini oybirliği ile kabul etti. Manço'nun Mevlidi 13 Mart 1999 Cumartesi günü okundu.

Barış Manço 10 Ocak 1943'te doğdu. Doğumundan ölümüne Moda'lı idi ve de Galatasaraylı idi. Fransa'dan şövalyelik nişanı almış, evinde yurt içi ve yurt dışından olmak üzere yüzlerce ödül kazanmış gerçek bir sanatçımız, kültür elçimiz, Barış Çelebi'miz, yeri doldurulamaz müzikçimizdi. Onu 7'den 77'ye herkes sevdi, o kadar sevdi ki onun kaybından duyulan üzüntü ile tüm Türkiye yasa boğuldu. 40 yıl boyunca kalitesini korumayı başarmış gerçek bir sanatçıya verdiği değerin farkını ortaya koydu. Son 4 günde önemli şirketlerin telefon santrallerinde, tüm radyolarda, lüks mağaza ve büyük alışveriş merkezlerinde Manço'nun şarkılarının çalınması da gerçek sanatçı farkının bir başka kanıtı oldu. Yurt dışında uzun süre kalmış, yurt dışındaki bir çok kültür ile tanışmış bu değerli insanımızın gönlü hep Türkiye'de, Türk insanı ile idi.

7'den 77'e kalplerimize hoşgeldin Barış Manço...

Rahat Uyu

Başarıları:
1991 Türkiye Cumhuriyeti (Devlet Sanatçısı)
1991 Hacettepe Üniversitesi (Onursal Doktora)
1991 Japonya, Soka Üniversitesi (Uluslararası Kültür ve Barış Ödülü)
1991 Japonya (Barış Ödülü)
1992 Belçika Krallığı (Leopold II Şövalyesi Nişanı)
1992 Fransa, Fransız Kültür Bakanlığı (Edebiyat ve Sanat Şövalyesi Nişanı)
1995 Türkmenistan Cumhurbaşkanlığı (Türkmen Vatandaşlığı Aşkabat)
1995 Türkiye, Pamukkale Üniversitesi (Onursal Doktora)
1995 Japonya (Min-Of Vakfı Yüksek Şeref Madalyası)

 

 

BluePoint'e dönüş